Tuesday, May 29, 2007

fill the blanks in



hani gecenlerde arsivsizligimden/gecmissizligimden yakiniyordum ya. iste yorungesinden aniden cikan bir elektron, 5 sene oncesine dair unuttugum ne varsa kutuphane dolusu arsivleriyle, belgelerle, ispatlarla cikti geldi paris'e. tam da her yer dar geliyordu buralarda, sehre gunes ugramiyordu, butun sokaklar kuculup mini bir bezginlik konservesi haline geliyordu. en cok bu anlarda alip basimi gitmek istedigimi biliyor olacak ki, bir suru yesil can erik, istanbul ve hipnotik gio kokulari, merakli ve yaramaz bakislar esliginde tesrif etti buraya sevgili elektron.

durup durup esmerkezli olamadigimiza uzulecegimizi biliyorduk bilmesine. ortak sifatlarin ortak koordinatlar vadetmedigini de tahmin edebilecek yastayiz ustelik. boylesi celiskiler evreninde sen tut harmonik hareket yarat! olacak is mi yavrum?

Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket

birisi gozlerinin icine bakip "oyle mutluyum ki simdi suracikta olebilirim" dese, o ani gozkapaklarinin icine resmetmek istemez miydin? ya da tutup elini tam da gogsunun sol tarafinda bir yere goturse, dakikalarca orada tutsa, avcunun altinda atan kalbin ritmine kapilip o ani slow motion yasamaya, dudaklardan dokulen sozcukleri duyamamaya baslamaz miydin?

herkesin normal, seninse cember disi ilan edildigin zamanlarin coktan bittigini, artik cemberin disindan icini kontrol etmeye basladigini, farklilastigini, algi mekanizmalarinin formullerinin bastan yazildigini, guclendigini, guc verdigini anlayan ve gio kokan erkeklerden uzak durmali demistin/iz/degil mi?