Monday, July 30, 2007

le monde diplomatique'ten...

ufacik bir paragraf. Basligi: Turquie (Turkiye). Ufacik satirlarin bile arasindan turc/turque/turquie kelimelerini gorebilecek atmaca gozlerim, ikinci sayfadaki kucuk ama kalin fontlarla yazilmis bu basligi tabii ki kacirmiyor.
inspirationlarla dolu yabanci basina dusunce gucunu gelistirme sorulari sormus Bertrand Kennedy.
Diyor ki, peki tamam, Adalet ve Kalkinma Partisi ezici bir ustunlukle yeniden TBMM'de yerini aldi ve siz bunu "yeni osmanlilarin zaferi olarak lanse ettiniz (bu kismi boyle anlatmiyor, ben satir aralarindan ceviriyorum, kinaye guzel bir kurumdur, tadindan yenmez)" fakat....


neden buyuk illerde cumhuriyetci mitingler duzenlendi, ve baslarinda hep ve sadece kadinlar vardi?
AKP'nin kuruculari kim?
icten ve distan yonettigi kitle kim?
halki gercekten temsil ediyor mu?
demokrat mi, durust mu, laik mi?
cesmenin suyu nereden geliyor?
demokrasi icin gercekten ne yapti, sosyal adalet icin, cok seslilik icin?
2002 yilinda neden secilmisti, vaatlerini yerine getirdi mi?
dokunulmazlik yasasi nedeniyle kac tane AKP milletvekili yargidan kacabiliyor?
Turkiye'de kim modern bir toplum, kuralli bir duzen taraftari, kim gelisiguzel bir sistem istiyor?
bati medyasi AKP'yi neden bu kadar cok seviyor?
Irak isgali sirasinda Amerika'ya hangi Turk partisi destek verdi?
Turkler neden AB konusundaki umutlarini tamamen yitirip, ulus-devlet anlayisini benimsemeye basladi?
AKP'yi basa getiren ekonomik sikintilarin kaynagi neydi?
peki ya 1950'den beri Turkiye'yi kimler yonetiyor zaten? sagci partiler mi, tam zitti oldugunu (s)andigimiz laikler mi?


buyrun size cancanli case study sorulari, icinden ciktiginizda bana da haber vermezseniz cok bozulurum.