oracikta, 28 saatlik uykusuzluk, aclik, yorgunluk, bavulsuzluk, calismayan aptal fransiz kredi kartlari ve caaaanim amerikan insaninin ustun zeka seviyesi ustune cullaninca ne yapardin?
ben oldugum yere oturdum, ellerimle basimi sabitlemeye calisirken, dizlerimle akan burnumu ve gozyaslarimi silmeye basladim.
gozlerimi kaldirdigimda bir cift masmavi italyan goz bana bakiyordu. elini uzatti, oldugum yerden kaldirip gulumsedi.
"4 saatlik kuyruk yuzunden san francisco ucagini kacirdim, los angeles'ta oturuyor olmama ragmen bana otel odasi ayarladilar, istersen bu odaya sen yerles, benim ihtiyacim yok" dedi. basinin ustunde hale olsaydi, LAX havalimanini asasiyla ortadan ikiye ayirip su ustunde yuruseydi, yemeden icmeden ormanda takilan kucuk buda oldugunu soyleseydi bu kadar sasirmayacaktim.
fransiz ev arkadasi, o, ben, ve benim is arkadasim arabaya atladik, otele gittik. otel odasi benim ve is arkadasimin adina ayarlandi, yukari cikmak icin asansoru beklerken "1 saat sonra geliyoruz, hazirlanin, yemege gidicez" dediler.
yemege gittik, sunset bulvar'inda ciplak ayak dansettik, hollywood bulvari'ni ve kodak tiyatrosunu soooyle bir kolacan edip marilyn monroe'nun el ve ayak izlerinde takili kaldik dakikalarca. ordan ver elini Hollywood yazisinin oldugu tepeler, Beverly Hills evleri, Edward Norton'in bahcesi, Madonna'nin evinin etrafindaki korumalar vesaire derken hic hesapta olmamasina ragmen harika bir aksam ustu gecirdik. butun bunlari hicbir karsilik beklemeden ve tum iyi niyetiyle sadece yardim etmek icin yapan R.'ya sonsuz tesekkurler...

bazen ustunuze kapanan kapilar, kacan ucaklar, saatler suren kuyruklar, inatci havayolu personeli size aslinda guzel bir surpriz hazirliyor olabilir. bir seyler ters gittiginde etrafiniza iyi bakin!!!